Onsekiz yaşından küçük çocuğunuz varsa ve sırf tüm arkadaşları Facebooka üye olduğu için oraya üye olmak mecburiyetinde hissediyorsa kendini, yapacak fazla birşeyiniz yoktur.
Genellikle kimin daha çok arkadaşı var yarışı yapilir, bir çok oyun beraber oynanır ve sırf moda olduğu için ikinci bir hesap dahi açılır. Karşılıklı kızdırmalar, dalga geçmeler, paylaşımlar, birbirine beğen tıklamalar ve youtube dan alıntı videolar paylasılır. Aile içi ve arkadaşlarla çekilen yüzlerce resimleri de unutmamak lazim tabii. Yayınlanan yazı olsun resim olsun, tüm arkadaşlar aynı zamanda görür ve izin verildiği kişiler yorum yaza bilir. Aynı zamanda „begen“ tuşuna tıklana bilir. Artık bir hastalık haline gelmiştir ama çocuklara çok da zevkli gelir . Sadece çocuklara mı? Hayır, büyüklerin de bu konuda çocuklardan farkı yoktur.
Facebook içinde neler olup bitiyor, nasıl bir sisteme sahip, bunları tam olarak öğrenmek çok kolay değildir. Fakat bu yazımda mümkün olduğunca açıklamaya calışacağım. Facebook’un diğer platformlardan farkı şudur: Kullanıcı sayfasında bir metin yayınlar ve bunu tüm listedeki arkadaşları aynı anda okuyabilir. Eğer sayfa ayarlarını kısıtlamadıysa, sayfasına ulaşabilen herkes okuyabilir. Bu resim ve videolar, oynadığı oyunlar, mensubu olduğu gruplar ve beğendiği aktiviteler içinde geçerlidir. Herşey ayar meselesidir. Ne kadar izin verirse, kullanıcının arkadaşları ve arkadaşlarının arkadaşları sayfanın izin verildiği kadarını görebilir.
Facebook üyesi bir kişi başlangıç sayfası ve birde profil sayfası olmak üzere ikiye ayrılan bir ekrana bakmaktadır. Bir tıklamayla birinden ötekine geçebilir. Profil sayfasında paylaştığı herşey başlangıç sayfasında gösterilir. Bu paylaşımlar diğer herkese paylaşım statüsünde gösterilir. Aynı şekil de arkadaşlarının profilinde yayınladıkları şeyler başlangıç sayfasında kişiye gösterilir.
Bu demektirki birden fazla kişiye ulaşan paylaşım bir çok kişi tarafından yorum edilebilir. Biri “beğen” tuşunu bile tıklasa bu o kullanıcıya haber olarak yukarı solda bir kırmızı işaret ile gösterilir. Artık Facebooku her açtığında kaç tane kırmızı sayı var diye bakar.
Eğer Facebooku saatler sonra açıp hiç bir kırmızı işaret görmediyse bu onu düşündürmeye başlar. Çok sönük bir hayatım olsa gerek der, kimse benle ilgilenmiyor der, ilgi çekmek için napsam bile diyebilir.
Hasta olduğu zaman bunu yazar, mutlu olduğu zaman bunu yayınlar, birşeye sinirlendiği zaman bunuda yazar. Çünkü diğerlerinde bu tür davranışlar görür, onun yapmasında ne sakınca olabilir diye düşünür. Artık bir çok kişi diğerinden gördüğü daha doğrusu kaptığı gibi, o an ne yapiyor, ne düsünüyor, ne hissediyor diye durumunu herkesin göreceği şekilde yayınlar. Kaptım kelimesi çok beğenilen veya yayınlanması elzem sayılan videoların, resimlerin veya haberlerin altina yazılır.
Bir haberi bir arkadaşınızdan çok kişi paylaştığında, bu haberin kimlerin ne şekil paylaştığı bir liste haline getirilir ve başlangıç sayfasında görebilirsiniz. Bu haberi yayınlayanların hangisi daha çok „beğen“ aldığınıda karşılaştırmış olursunuz. Aynısı yorumların çoğunluğu içinde geçerli. Kimisi uzun uzun yorum yaparken bazıları kısa yorum yapar geçer. Facebookta bir kompozisyon yazılmış gibi yorumlar yapan çok ileri zekalı kişiler vardır. Bu İnsanların Oraya verdikleri enerjiyi bir kitap yazmak için kullansalar, daha doğru olacağını düşünüyorum.
Birde habercilik merakı vardır oradaki insanlarda. Herkes bir haberi 15 kere yayınlar nerdeyse. Heryerde o konuyla ilgili yorumlaşmalar görürsünüz. Tam bir haber sitesi hali alır o çok tehlikeli görebildiğimiz Facebook platformu. Tehlikesi nedir diye soracak olursanız oda şudur. Haber sitelerinin varlığını önemsiz kılar o anda. Gerçi orada paylaşılan haberler haber sitelerinden alınır, yani kendi kendine ortaya cıkmazlar, fakat o haber sitelerinden ziyade Facebook ortamında yorumlar yapılır o habere.
Zararları
Facebook bağımlı yapar ve bu bağımlılık çocuğunuzun bir oyuna bağımlılığından daha çok zarar verebilir. Çünki oyun bir tuş ile kapatılırken, Facebooka çocuğunuzu cagıran bir sürü kişi vardır, biri cağırmasa öteki cağırır. Oyun oynamayınca bir şey kaçırıyorum duygusu oluşmaz, fakat Facebookda olmadığı zamanlar bir çok şey kaçırdım duygusana kapılabilir, aklı orada kalabilir. Ertesi gün okulda herkesin dilinde olan bir Facebook konusu, onu bu sohbetten kısıtlayabilir duygusu, onu dürter.
Sınavlarına calışamaz. En azından tam konsantre olması nerdeyse imkansızdır. Üstelik hafızasında Facebookda okuduğu şeyler yer alınca o an için dersini çalışmaya enerjisi tükenmiştir. Beyin denen şey bir çok bilgiyi kayıt altına alabilir, fakat onları yerleştirmek için ve en önemlisi bu bilgileri doğru zamanda doğru yerde ortaya cıkartmak için zamana ihtiyacı vardır.
Zararlarından bir taneside şudurki; Facebook platformunda erişkinlerle çocukları ayıran birşey yok. Mesela yetişkinler bir şeyi paylaşırken çocukların varlığını hesaba kattıklarını zannetmiyorum.
Uzak tutmanın ve zararları asgariye indirmenin yollari
Kısmen bile olsa benzeri fonksiyonlara sahip olan ama sadece çocuklara ve gençlere hitab eden bir platform vardir, mesela Schüler-VZ. En azından orada prensip olarak sadece ilkokul, ortaokul ve lise talebe statüsünde olan kişiler girer. Her aklına esen giremez. Istisnalar olabilir tabi. Ama genelde Oraya üye olan talebe başka talebe arkadaşlarını davet ederse ancak o zaman üyelik mümkündür. Sitenin sayfasına giren kişi kendi kendine kayıt olamaz, ancak davet koduyla üye olabilir.
Facebooka gelince; kişi listesinde büyüklerin yanı sıra çocukları da bulunduruyorsa şayet, arkadaş listesinde filitre işlevini kullanabilir. Mesela bir liste ile çocuklarin sizin paylaşımlarınızı görmesini engelleyebilirsiniz. Bunun için arkadaş listesini büyükler ve küçükler, aileden kişiler ve aile dışı kişiler olmak üzere bölüm bölüm ayırma imkanı vardır. Bunlar özel ayarlarda yapılabilir, fakat çogu kişi bunu yapmıyor, çünki kolay olan herşeyin herkese açık olmasıdır. Teferruata girmek ve özel ayarlarla uğraşmak genellikle pek rağbet görmüyor. Halbuki cok mühimdir, bilhassa çocukların giderek Facebook ortamında bulunması herkesi sorumluluğa itmesi gerekir. Çocukların kendi aralarında görüşmelerinde bir sakınca yoktur, fakat profil bilgileri arkadaş listesininde dişinda kişilere sunuluyorsa, burada ayarları özel kılmayı ihmal etmemek çok önemlidir. Bunun icindirki ebeveyn olarak çocukların arkadaş listesi devamlı kontrol edilmelidir.
Sadece zararlıdır deyipte geçmemek adına Facebookun zarar ve imkanlarını sunmak daha doğru olduğunu düşünüyorum. Bunun için bileğimin döndüğü kadar yazılı tarif yaptım. Herkese iyi Paylaşımlar…